30 Nisan 2016 Cumartesi

Gecikmiş 23 Nisan Kutlaması...

Bugün 30 Nisan! Yani Türkiye’deki kreşimizin bayram kutlaması resimlerini, eşin dostun çoluk çocuk Anıtkabir’de çektirdiği, Amerika’daki, Avusturya’daki, Dubai’deki arkadaşların 23 Nisan resepsiyonlarının resimlerini göreli bir haftadan fazla oluyor. Burada yaşadğımız kısa süre içerisinde ben de, diğer Türk arkadaşlar da bir şeyi farkettik ki, burdaki büyükelçilik diğer ülkelerdekileri gibi değil. Elçiliğe işi düşen Türk arkadaşları içeri sokmamışlardı mesela. Jean Monnet bursiyerleri büyükelçiyi ziyaret etmek istediğinde ne yazık ki randevu bile alamadılar. 29 Ekimde’de ne bir resepsiyon, ne bir kutlama mesajı… Artık ihmalkarlık mıdır, aşırı tedbir mi,  kendi vatandaşına değer vermemek mi bilmem ama bu 23 Nisan’da bir mail, bir ilan, bir mesaj aradı gözlerim yine de. Burda çok Türk yaşamıyor o kesin. Diğer ülkelerde olduğu gibi kokteyller resepsiyonlar değil ama en azından büyükelçilik sayfasında bir 23 Nisan kutlaması ilanı bekledim ama yoktu tabii. Ben de facebookta katıldığım Romadaki Türkler grubuna sordum bu ne iş diye. Ve evet varmış gerçekten, en azından bir kutlama, küçük de olsa, geç de olsa …

Sağ olsun grup kurucusu bir şekilde öğrendiği kutlamanın ilanını bana yollamıştı. İlanda 30 Nisan’da Mustafa Kemal Atatürk anıtında kutlama olacağı yazıyordu,” hepinizi bekliyoruz” diyordu ama işin garibi, ilan, ilan edilmemişti :) Artık nedenini ben çözemedim ama vardır bir bildikleri dedik. İlan edilmeyen ilandan dolayı, kimlerin haberi olmadı bilemem. Mustafa Kemal Atatürk anıtı, EUR bölgesinde, büyük bir parkın içinde, benim zaten görmeyi istediğim yerler listemin içerisindeydi. 23 Nisan gününü de hiçbir şey yapmadan gayet anlamsız bir şekilde geçirince bu fırsatı kaçırmak istemedik tabii ve giydik kırmızılarımızı, aldık bayrağımızı ve bir heves gittik. Giderken yolda bir de karanfil aldık, atamızın heykeline koyarız diye.

Parka girince ilk izlenimimiz düş kırıklığı oldu. Metrodan çıkıp parka doğru yürürken parkta bir hareketler bir sesler eğlenceler, renkli renkli çadırları görünce tamam işte burası dedim. Haritalar bir 50 metre daha gitmemizi söyleyince içinden geçtiğimiz rengarenk cümbüşün 5. Aileler spor şenliği olduğunu farkettik :) O rengarenk cıvıl cıvıl ortamdan çıkıp anıta doğru yürüdükçe yavaş yavaş azalan ses ve yok olan insanlar bir düş kırıklığı yaratmadı değil. Anıtı bulup etrafında toplasan 20 kişi olduğunu görünce bir dumur olduk zaten. Uzun iki masada yiyecekler hazırlanmış, birkaç elçilik görevlisi başında bekliyor, bir masada çocuklara hazırlanmış paketler ve birkaç da bekleşen aile… Asıl şokumuz da Atatürk heykeli diye Google da gördüğümüz resmin yerinde aslında Atatürk heykeli falan olmayışıydı! Evet Atatürk adına yapılmış bir anıt var, ve o bile insanı çok gururlandırıyor ama google’a resim koyanlar nerden bulmuş bilemedik. 

İlk başta Cemre Naz yaptı yine nazını ve utanıyorum diyerek yine kimseye yanaşmadı. Bir süre babasıyla parkta oyuncaklarla oynadıktan sonra biraz daha kalabalıklaştı bizim ortam. Aileler çoğunlukla birbirini tanıyordu zaten. Çoğu da tahminim elçilik çalışanı…

“Evet, hadi başlayalım!” dediklerinde biz üçüncü şoku yaşadık. Bekliyorduk ki, büyükelçi gelecek konuşacak, bayramı kutlayacak vs.. müzik çalacak, çocuklar oynayacak falan… Tabii ki olmadı.  İsteyen ya da hazırlanmış olan birkaç çocuğa şiir okutup, konuşma yaptırdılar, birkaç çocuk org çaldı. Herhangi bir ses düzeni de olmadığı için gürültü içinde çocukların şiirleri, konuşmaları ancak en öndekiler tarafından duyuldu. Sonra aldık yiyeceklerimizi yayıldık çimlere. Yiyecekleri servis eden elçilik görevlileri on numaraydı ama! Güler yüzlerine diyecek yoktu. Yan masada çocuklar için hazırlanmış, hem de ince düşünülüp yaşlarına göre farklılaştırılmış, içinde özenle seçilmiş çocuk kitapları, boya kalemleri ve bir de bayrak bulunan hediye paketleri ve balonlar vardı. En hoşuma giden bu oldu sanırım. Birkaç da ufaklıkla tanıştık çekingenliğimizi atınca. Değişik ve güzel bir anı oldu bize.





Kimler düşünmüş yapmışsa hepsine teşekkürler buradan. Ama gönül isterdi ki, daha bir organize olsun program, mesela öncelikle herkesin haberi olsun, sayın büyükelçi gelsin bir konuşma yapsın, halka karışsın, çocukların hazırladıkları şiirler şarkılar arada kaynamasın, müzik çalsın, palyaço olsun, çocukları eğlendirmek için aileler parkın içindeki kendi kukla gösterisine kendi para vererek katılmak zorunda kalmasın vs vs… Yapılabilecekler sınırsız, ne de olsa bayram… Biz kalıcı değiliz burda, seneye alırız bayrağımızı gideriz atamızın huzuruna, katılırız okulumuzdaki kutlamalara, eşle dostla neşeyle kutlarız bayramımızı ama yurt dışında ömrünü geçirenler için önemi daha büyük bu tür organizasyonların…. En ufacık detay bile atlanmamalı bence. 

Son olarak karanfil mi? Heykel olmayınca bizle eve geldi, şu an masamı süslüyor kendisi :)





 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder